MERHABA...

9 Mayıs 2009 sabırsız miniğimin doğduğu ve benim onu ilk gördüğüm gün.

Uzun zamandır bir blog oluşturmayı düşünüyordum. Nerden başlayacağımı nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama bebeğimin doğumundan yaklaşık 1 sene sonra bugünlerde vakit buldukça bu blogda yaşadıklarımızı zaman zaman paylaşacağım.

28 Nisan 2010 Çarşamba

HASTANE GÜNLERİ
















10 Mayıs 2009 Anneler günü bebeğim bir önceki gün doğdu ama anneler gününü buruk yaşıyoruz. Gelen anneler günü kutlama mesajları beni hem mutlu ediyor hem üzüyor. Bugünkü en önemli sevincim sütüm geldi. Henüz beslenemiyorsun ama ne olur ne olmaz diye sağdım sütümü ve babanla derin dondurucuya koyması için eve gönderdim.
11 Mayıs 2009 sabah çok güzel bir haber geldi artık anne sütü alabilirmişsin. Bir önceki gün sağarken acaba içebilecek mi diye düşünürken bu haber beni öylesine mutlu etti ki çünkü kolostrum denilen ilk sağılan süt senin direncini artıracak. Bugün taburcu olmak zorunda kaldım. Seni öylece orada bırakıp elim kolum boş eve gitmek öylesine zor ki....
Her gün 14.00-16.00 arası süt getirdiğimizde seni görebilirmişiz. İsyan etmiyorum yeter ki sağlıkla büyü.


Doğum: 09.05.2009 Kilo:1240 Boy:37 Baş çevresi:26
1115 kgye kadar düştü.
16:05.09: 1150 (Bebeğime bugün ilk defa dokundum)
17.05.09:1180(+30)
18.05.09:1190(+10)
19.05.09:1210 (+20) (Bugün ilk defa kucağıma aldım. Çok minik incitmekten çok korktum)
20.05.09 (Doğum kilosu 1240’ı yakaladı.(+30))
21.05.09:1290
22.05.09: 1310
23.05.09:1300 (Bugün parmağımı avucuna götürdüğümde tuttu) 18 cc
24.05.09:1340 20 cc (İkinci defa kucağıma aldım.)
25.05.09:1330 22 cc
26.05.09:1350 23 cc
27.05.09:1360 23 cc
28.05.09:1380 25 cc
29.05.09:1390 28 cc
30.05.09:1430 28 cc
31.05.09:1430 30 cc
01.06.09:1460 30 cc
02.06.09:1450 30 cc
03.06.09:1500 30 cc
04.06.09:1550 30 cc
05.06.09:1580 30 cc
06.06.09:1590 30 cc (Bugün 28 günlük oldu)
07.06.09:1610 30 cc
08.06.09:1640 30 cc
09.06.09: 1660 30 cc
10.06.09:1690 32 cc
11.06.09:1740 32 cc (İlk rop kontrolü yapıldı. 1. Evre 2. Bölge ROP tespit edildi. 2 hafta sonra kontrolümüz var.)
12.06.09:1740 32 cc
13.06.09:1760 32 cc
14.06.09:1780 32 cc
15.06.09:1810 32 cc
16.06.09:1860 32 cc
17.06.09:1890 32 cc
18.06.09:1930 32 cc
19.06.09:1930 35 cc (Boyu 45 cm. Baş çevresi 32 cm)
20.06.09:1990 35 cc
21.06.09:2050 35 cc
22.06.09:2050 35 cc (Beslenmeyi biberonla yaptı)
23.06.09:2050 35 cc
24.06.09:2100 40 cc
25.06.09:2120 40 cc cc (2. Rop kontrolü yapıldı. Bir hafta sonra tekrar kontrol var.)
26.06.09:2160 Serbest beslenmeye geçildi. 60 cc (Babası ilk defa dokundu.)
27.06.09:2210 Serbest 60 cc (Eko çekildi normale yakın 6 ay sonra kontrol)(Babası ilk defa kucağına aldı)

DOĞDUĞUN GÜN

Canım oğlum bundan yaklaşık 1 sene kadar önce 9 Mayıs 2009'da Özel Gaziosmanpaşa Hastanesinde bir cumartesi günü sabah 06.20'de doğdun.
Gece 04.00 gibi sancılarım arttı hazırlanıp evin kapısından çıkarken sabah ezanı okunuyordu. Çok riskli bir haftada erkenden aramıza katılmaya karar verdiğin için içim korkularla doluydu. Ezan okunurken sancılar içinde Allah'a seni bana bağışlaması için dua ettim hep. Arabaya bindik. Baban aracı kullanıyor, deden onun yanında oturuyor, anneannen arka koltukta benim yanımda başımı annemin dizine dayayarak mümkün olduğunca yatar pozisyonumu koruyarak hastaneye yetiştik. Nöbetçi doktor artık doğum durdurulamayacağı için acil sezeryan kararı verdi. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra ameliyathaneye indirildim. Kapıda kalması için sadece anneme müsade edildi. Öyle sanıyorum ki 06.10 gibi ameliyathaneye girdim.
Sezeryandan sonra odaya çıkarıldığımda çok garip bir duygu vardı içimde. Yani birçok duyguyu birarada yaşıyordum. Bunu nasıl anlatabilirim ki???
Seni kaybetme korkusu, anne olma sevinci, yanında olamamanın üzüntüsü, diğer doğum yapan annelerin bebekleri yanlarındayken sen anneciğinden uzakta küvez içindeydin.
Doğumdan çıkarken ilk anneannen seni görmüş minicik, kıpkırmızı, elini kolunu sallıyormuşsun.
Kadın doğum 9. katta, bebek yoğun bakım 11. katta. Baban bir fırsatını bulup hemşirelerden izin isteyip görmüş seni. Nasıl diye sorduğumda o da aynı şekilde tarif etti minicik, kıpkırmızı, çok hızlı nefes alıp veriyor.
O gün en büyük mutluluğum kendi kendine nefes alıp verebilmen oldu. Yani solunum makinesine bağlanmadın. Akşam 21.00 gibiydi sanırım hareket etmekte biraz zorlanıyordum babanın yardımıyla bebek yoğun bakımın kapısına geldim. Baban hemşireden daha önce konuşarak izin istemiş içeriye aldılar bizi. Seni ilk defa görecektim.
Ve o an hala şu an bile anlatırken gözyaşlarıma engel olamıyorum. Bebeğim, birtanem sen daha miniciksin biraz daha büyütebilseydim seni. O kabloların arasında, incecik parmaklar, hızla inip yükselen göğüs kafesi, satürasyon sesleri. Allah'ım bebeğime güç ver bana da bunlara dayanma sabrı ver.
Oysa ben neler hayal etmiştim...